TÜRKİYE'NİN KARİYER ÖNCÜLERİ İLE SOHBETLER - ALİ OSMAN ÖZTÜRK
Kariyer Öncüleri ile sohbetlerimizde bu haftanın ikinci konuğu, A Tasarım Mimarlık kurucusu Sayın Ali Osman Öztürk oldu. Kendini tanıtarak ve mimarlığı nasıl seçtiğini anlatarak sohbetine başlayan Sn. Öztürk, mesleğini severek yaptığını, yeniden dünyaya gelse yine aynı mesleği yapmak isteyeceğini söyledi. Bu meslek sayesinde çok insanla tanıştığını, çok değişik yerlere gittiğini ve bunun gerçekten çok keyif verdiğini belirtti.
Mimarlık mesleğinin eski bir meslek olduğunu, özveri, sabır, merak gerektirdiğini ve bir yerlere gelmenin uzun yıllar aldığını fakat yavaş çıkılan yerden yine yavaş inileceğini, hızlı çıkalan yerden hızlı inileceğini vurguladı. Sn. Öztürk, Norman Foster ve Ieoh Ming Pei gibi dünya çapında tanınmış mimarları örnek gösterdi. Türkiye’nin mimarlık konusunda geriden gelse bile günümüzde tasarımın çok geliştiğini söyledi.
Öğrencilerden gelen sorularla sohbetine devam eden Sn. Öztürk, binalardan farkında olmadan çok şey öğrenileceğini, içinde bulunduğumuz mekanların kişiyi şekillendireceğini, TED ve binası gibi geçmişi, tarihçesi olan yerlerin mimarlıkta fark ettiğini, bir ruhları olduğunu anlattı. Kendisini en mutlu eden projesinin Armada Sokağı olduğunu söyledi. Mimarların binalarda çöpler çıkışına kadar tüm detayları düşünmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Y kuşağı gençlerinin sabırsız olduğunu, kişinin kendi kendini yetiştirdiğini, kendilerini dinlemeleri gerektiğini, teknolojinin çok geliştiğini, çizim yeteneğinin şart olmadığını, asıl olayın tasarım, yaratıcılık olduğunu söyleyen Sn. Öztürk, mimarlıktan mezun olan herkesin mimarlık yapmasının da şart olmadığını, ürün tarsarımı, cephe tasarımı, aydınlatma tasarımı, otomobil-yat tasarımı gibi her türlü dalda etkin olabileceklerini açıklayarak sohbetine son verdi.